Anne sütü ile ilgili milyonlarca yazı bulabilirsiniz fakat ben anne sütü üzerine farklı bir hikaye anlatarak başlamak istiyorum bloğa. Biraz mitolojik, biraz mistik, biraz da büyülü…
Zeus, annesi bir ölümlü olan oğlu Heracles’in de ölümsüz olmasını çok ister. Bu nedenle ölümsüz eşi Hera uyurken oğlu Heracles’i emmesi için Hera’nın göğsüne koyar. Heracles emerken uyanan Hera sinirlenir ve Heracles’i iter. Bir göğsünden boşluğa fışkıran süt, Latincesi Via Lactea yani sütlü yol, İngilizcesi Milkyway olan, bizim ise samanyolu olarak adlandırdığımız galaksiyi oluşturur. Diğer göğsünden fışkıran süt ise yeryüzüne düşer ve lilyum çiçeğine hayat verir. Lilyumun bu yüzden bu kadar güzel koktuğu söylenir.
Mitolojiye konu olmuş anne sütü üzerine çok ilginç buluşlar yapan bilim insanları şunu söyler: İnsanoğlunun kendi potansiyelini gerçekleştirebilmesi için anne sütü şarttır. Anne sütünün içinde bulunan kök hücreleri ise bu söylemi tamamen destekler. Üstelik fareler üzerinde yapılan güncel bir çalışma, bu kök hücrelerinin sindirim sistemindeki enzimler ile sindirilmediği, aksine dolaşım sistemine geçip yavru farenin beynine ulaştığı ve yeni hücre yapımına katıldığını bulmuştur.
İşte Milkyway Nutrition tüm bu bilgiler üzerine kurulmuştur. Anne olan olmayan, içinde şefkat barındıran, yaratım enerjisini içinde hisseden tüm kadınlara ilham olması dileğiyle…
Sevgilerimle,
Uzm. Dyt. Beyza Geçer.